SETA’nın Fırat Kalkanı raporu

Mensur Akgün - Karar

Umarım bundan sonra bu ve benzeri konularda yapılacak çalışmalar da en azından aynı düzeyi tutturur, daha kapsamlı olur, daha detaylı öneriler içerir. Çünkü Türkiye’nin somut verilere dayalı saÄŸduyulu analizlere her zamankinden çok ÅŸimdi ihtiyacı var. Tam da onların yaptığı gibi varsa hatalardan, uygulamada karşılaşılan sorunlardan ders çıkartmak, benzeri operasyonların daha az can kaybı ve daha etkin bir ÅŸekilde yapılmasını saÄŸlamak ÅŸart.

Gönül isterdi ki bir daha bu tür operasyonlara hiç ihtiyaç duyulmasın, sorunlar barışçıl yöntemlerle ve diplomasiyle çözülsün. Fakat ne yazık ki dünya siyaseti kimsenin öznel beklentilerine göre ÅŸekillenmiyor. Barışı saÄŸlamak, ülkenizin çıkarlarını korumak için savaÅŸa, müdahaleye ve Fırat Kalkanı benzeri operasyonlara hazırlıklı olmanız gerekiyor. Bu yüzden de “ders çıkartmak” hayati önemde.

***

Bir köşe yazısının malum sınırları içinde böylesi bir raporun adil bir özetini vermek, hatta tüm önerilerini aktarmak bile mümkün deÄŸil. Ancak raporun sadece “derslerden” ibaret olmadığını, harekatın hazırlık aÅŸamasına, içeriÄŸine, cephe cephe kiminle, hangi araçlarla ve nasıl bir mücadele verildiÄŸine, istikrarın saÄŸlanması için neler yapıldığına iliÅŸkin bilgiler içerdiÄŸini de belirtmem gerek. Ayrıca raporda öneriler ve eleÅŸtiriler kadar baÅŸarılar da sayılmış.

Zaten böylesi bir operasyonun böylesi bir zamanda ve böylesi bir ortamda yapılabilmiÅŸ olması dahi kendi başına bir baÅŸarı hikayesi. Arzu edilen tüm sonuçlara ulaşılamamış olsa bile iki terör örgütüne karşı eÅŸ zamanlı bir operasyon olduÄŸunu, her açıdan karmaşık bir ortamda gerçekleÅŸtirildiÄŸini, örgütlerden birinin “müttefikimiz” ABD tarafından açıkça desteklendiÄŸini unutmayalım. Tamamı 56 sayfa olan raporun doÄŸru anlaşılması için okunmasında yarar var.

***

Önerilerine dönecek olursak kabaca üç baÅŸlık altında toplamak mümkün. Ä°lki askeri alanda yapılması önerilenler, ikincisi diplomasi, üçüncüsüyse istihbarat. Ä°lkinde yazarlar her ÅŸeyden önce örgüte göre bir deÄŸerlendirme yapılmasının öneminin altını çizmiÅŸ. Gerçekten de özellikle PKK’nın Suriye savaşı sırasında ve sayesinde edindiÄŸi kazanımların, aldığı desteÄŸin kapsamlı bir analizinin yapılması ÅŸart.

Bu analiz bence sadece devlet tarafından deÄŸil düşünce kuruluÅŸları ve akademisyenler tarafından da yapılmalı. Akademik alandaki güvenlik çalışmaları her anlamda özendirilmeli. Askeri yetkililerse “çatışma alanlarında tankların taktiksel olarak istihdam edilememesinin” yarattığı sorunlara, modernizasyona, simülasyona iliÅŸkin raporun önerilerini dikkate alacaklardır diye düşünüyorum.

SETA raporunun diplomasiye iliÅŸkin önerisi “stratejik esneklik”. Raporda “Diplomatik uzlaşı veya anlaÅŸmaların FKH gibi ciddi askeri harekatları gerçekleÅŸtirmek ve yürütmekte baÅŸat ÅŸart olduÄŸunun” görüldüğü vurgulanıyor. “Bu doÄŸrultuda Türkiye’nin hem FKH’nın icra edildiÄŸi coÄŸrafi alanın geleceÄŸi için hem de YPG/PKK koridorunu engelleme konusunda çıkarları birbiriyle çatışan farklı aktörlerle aynı anda çalışabilme kabiliyeti ve esnekliÄŸine sahip olması gerektiÄŸi deÄŸerlendirilebilir” diye ilave ediliyor.

Kısacası Fırat Kalkanı Harekatı sırasındaki diplomatik uygulamanın baÅŸarısından ders çıkartılması öneriliyor. Ä°stihbarat konusunda da özetle “Harekat süresi boyunca kurumlar arası (MÄ°T ve Genel Kurmay) istihbarat paylaşımı ve iÅŸbirliÄŸi faaliyetlerinin gerçek zamanlı ve eyleme geçirilebilir bir nitelik sergilediÄŸine ÅŸahit olunmuÅŸtur” deniyor. Askeri istihbaratın baÅŸarılı bir grafik çizdiÄŸi anlatılıyor. Ama istihbaratın teknolojik alt yapısının daha da güçlendirilmesi gerektiÄŸi söyleniyor.

kaynak: karar.com